Kurumsal

Office Coffee Roasting’in hikâyesi, yaklaşık 16 yıl önce Dublin’in Bray kasabasında bulunan bir kafede kahveye duyulan ilgi ve merakla başladı. Kahvenin zengin dünyasına giriş yaptığımız o günlerden bu yana kahvecilik sektörünün her alanında mutlulukla yer aldık ve nihayet, kendi gemimizin dümenine geçerek yepyeni bir yolculuğa yelken açtık. Ankara Ostim’de bulunan Ofis Ostim Kırtasiyecilik bünyesinde açtığımız ilk kahve satış noktamızın ardından Ankara İvedik’teki Teknopark Ankara’da yer alan kafemiz ve satış noktamızı ve yine Ofis Organize Mağazası içerisindeki üçüncü satış noktamızı oluşturduk.

Bugün ise artık kendi kahvelerimizi sizler için tedarik ediyor ve online internet mağazamızda güvenle alışveriş yapabileceğiniz şekilde beğenilerinize sunuyoruz. Hem fiyatı hem de lezzetiyle mağaza müşterilerimizin severek tükettiği ve müptelası olduğu kahvelerimiz, Dünya’nın “Kahve Kuşağı”nda yer alan en kaliteli kahve üreticisi ülkelerinden temin edilen kahve çekirdeklerinin en doğru lezzete kavuşacak şekilde üretilmesi ile elde edilmekte ve en taze haliyle sizlere gönderilmektedir.

Kahvenin yolculuğu, anavatanı olarak bilinen Etiyopya’dan başlar ve önce en yakın ticaret limanı olan Mokka’ya (Mocha), oradan da bir içecek olarak Yemen’e, ardından da Mekke, Kahire ve yine Yemen üzerinden Osmanlı’ya ulaşır. Osmanlı’da önce saraya ve ardından da topluma yayılan kahve kültürü, 1683 yılının Eylül ayında Viyana’ya ulaşmıştır. Şöyle ki, Viyana kuşatması devam ederken, Polonya Kralı Jan Sobiesky’nin, şehre yardıma gelmesi Osmanlı ordusunu geri çekilmeye zorlamış, Osmanlı ordusunun yanında getirilen çuval çuval kahve ise şehrin alınamaması üzerine geriye götürülemeyerek bulunduğu yerde çürümeye terk edilmiştir.

Osmanlı askerlerini kovalayan Viyanalı askerlerin "deve yemi” sanarak burun kıvırdıkları kahve çuvalları, tam imha edilecekken Osmanlı Devleti’nde bir zamanlar casusluk yapan Georg Franz Kolschitzky adında bir tüccar tarafından fark edilerek alınmış, işlenmiş ve bu sayede kahve önce Viyanalılarla, ardından da tüm Avrupa ile buluşmuştur.

Kahvenin Sinir Sistemi Üzerindeki Etkileri: Hemen belirtmek isteriz ki, kahvenin uyku kaçırdığı en çok bilinen etkilerin başında gelse de, bu konuda çok fazla bilimsel kanıt bulunamamıştır. Kahvenin etkileri kişiden kişiye değişse de, uzun süredir düzenli kahve içenlerde bu etki gözlenememiştir. Herhangi bir uyku sorunu olmayan insanların, gece dahi olsa düşük dozda kahve tüketmelerinin uykularına olumsuz etkisi kanıtlanamamıştır. Öbür yandan yapılan araştırmalar, düzenli olarak belirli miktarda içilen kahvenin; zihinsel işlevleri artırdığı, algıyı olumlu etkilediği, Alzheimer vb. hastalıkları azaltabileceği, Parkinson hastalığı riskini ciddi oranda azalttığı hususlarını göstermiştir.

Kahvenin Sindirim ve Endokrin Sistemi Üzerindeki Etkisi: Yapılan araştırmalarda; kahvenin diş çürümesini önleme bakımından yararlı olduğu, siroza bağlı ölüm riskini azalttığı, C Hepatiti hastalığının aktivitesini azalttığı, kolon ve böbrek kanseri riskini azalttığı, Tip II Diyabeti önlediği ve tiroid bezi kanseri riskini azalttığı, tespit edilmiştir.

Kahve ve Meme Kanseri: Yapılan araştırmalar göstermiştir ki meme kanseri riski genetik olarak yüksek olan kadınlar günde 6 veya daha fazla fincan kahve içiyorsa, meme kanserine yakalanma oranları, günde 2 ya da daha az içenlere göre yüzde 75 azalmaktadır.

Kahveyi Dikkatli Tüketmesi Gerekenler: Tiroksin veya T4 ilacı kullananların, reflü hastası vb. olup da belirli bir miktarın üzerinde içtiğinde olumsuz etki hissedenlerin, bebek sahibi olma girişiminde bulunan erkeklerin ve hamile kadınların, şeker ve süt vb. ilavesi içeren kahve içiyorsa eğer, diyet yapanların, menopoz sonrası dönemde kadınların, hemodiyaliz yaptıran hastaların kahve tüketimi konusunda doktoruna danışmasını tavsiye ediyoruz. Kahve içmenin sağlık üzerine etkileri hakkında pek çok yalan yanlış bilginin dolandığı günümüzde, Office Coffee Roasting ailesi olarak kahvelerimize gösterdiğimiz titizliği bu önemli yazımıza da yansıtmaya ve bilgiyi en doğru kaynak olan akademik kaynaklardan edinerek sizlere sunmaya çalıştık. “Mucizevi çekirdek” olan kahvenin sağlık açısından pek çok olumlu etkisini çalıştık. Başka yazılarımızda görüşmek dileğiyle, şimdilik hoşça kalın!

Günümüz modern toplumlarında çalışanların, bilhassa da kalabalık şehirlerde, kalabalık yapılarda çalışan insanların sabahları sıcacık bir fincan kahveyi sevmeleri şaşırtıcı değildir. “Beyaz yakalı” olarak adlandırılan ofis çalışanları, pek çok insanın günlük rutininin bir parçası olan kahve içme ritüeline; iş günü içerisinde enerji artışı sağlamak ve kahvenin uyarıcı ya da uyandırıcı etkisinden faydalanmak için çok büyük bir değer verir. Günümüzde artık çalışanlar, ofiste bir kahve makinesine sahip olmanın sadece verimliliği artırmak için değil, aynı zamanda genel mutluluk ve iş tatmini için de önemli olduğuna inanmaktadır.

Türk Kahvesi’nin 500 yılı aşkındır gelenek olarak varlığını devam ettirmesi ile ülkemizde süregelen kahve tüketimi, 20 ve 21. yüzyılda kahve akımlarının da ülkemize gelişiyle bambaşka bir boyut kazanmıştır. 2014'te 33,9 bin ton olan Türkiye'nin toplam kahve ithalatı, 2019'da 73,5 bin tona kadar yükselmiş yani son 5 yılda yaklaşık 2,5 kat artmış olup, ülkemizde bireysel ve kurumsal bazda kahve tüketimi günden güne artmaktadır.

Tüm Dünya’da olduğu gibi, ülkemizde de pandemi süreci, evde kahve tüketiminde rekorlar kırılmasına ve patlamalar yaşanmasına neden olmuşsa da, gerek aşıların bulunması gerekse ülkelerin kırılgan ekonomilerinin çalışma hayatı olmaksızın ayakta kalamayacağının ortaya çıkması nedeniyle bu yıl yeniden ofislere dönülmesi ve iş hayatına kalındığı yerden devam edilmesi öngörülmektedir.

Günümüzde kahve tüketimi, iş yaşantımızın tam merkezine yerleşen ve iş hayatına katkıları artık kanıksanan bir olgudur. Bir fincan kahve, tüketicisine sadece ihtiyaç duyduğu kafein artışını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ofiste üretkenliği ve motivasyonu artırmak için harika bir araçtır. Aşağıda, kahvenin iş yaşantısındaki yararlarına dair bazı nedenleri sıralayacağız: